Öğretmenler, gün içinde çok yoruluyor ve çocuklarla çalışmak gerçekten zorlu bir iş olabilir. Ancak bazen yorgunlukla söyledikleri cümleler çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratabilir. İşte çocukların öğretmenlerinden duymak istemedikleri bazı cümleler ve bu durumlarla nasıl başa çıkabileceğinizle ilgili öneriler:
Çocukların Öğretmenlerinden Duymak İstemedikleri Cümleler
1. “Eveeet..Buraya bak…”
Öğretmenlerin dikkati toplamak için sıkça kullandığı bu ifade, çocuklar için anlamını yitirebilir. Sürekli aynı cümleyi duyan çocuklar, bu tür yönlendirmeleri etkisiz bulabilirler. Bunun yerine, dikkat çekmek için görsel veya fiziksel ipuçları kullanmak veya sınıf içi etkileşimleri artırmak daha etkili olabilir.
2. “Nerdesin sen?”
Öğretmenler, sınıfta çocukları bulmakta zorlanabilir ve bu cümle genellikle bir suçlama gibi hissedilebilir. Bu tür sorular yerine, çocukların neden geç kaldığını anlamak ve onlara nasıl yardımcı olabileceğinizi sormak daha yapıcı olabilir. “Geç kalmanın sebebini öğrenebilir miyim? Yardımcı olabilir miyim?” şeklinde bir yaklaşım tercih edilebilir.
3. “Yavrum, neye gülüyorsunuz, kikir kikir?”
Çocukların gülmeleri doğal bir davranıştır ve bazen çocuklar kontrol edemedikleri bir şekilde gülebilirler. Gülmelerini sınırlamak yerine, onların doğal tepkilerini kabul etmek ve gerektiğinde uygun bir zaman ve yer belirlemek daha iyi olabilir. “Güldüğünüzde ne düşündüğünüzü paylaşmak ister misiniz? Belki gülmemek için neler yapabileceğimizi konuşabiliriz,” diyebilirsiniz.
4. “Neden kavga ettiniz? Neden gelip bana söylemediniz?”
Çocuklar arasında yaşanan kavgalar, genellikle kendi aralarında çözüme kavuşur. Bu tür durumlarda, öğretmenlerin çocukları suçlamaktanse, problemi anlamaya ve çözüme kavuşturmaya odaklanmaları daha etkili olabilir. “Kavga ettiğinizi duyduğuma üzüldüm. Size nasıl yardımcı olabilirim?” gibi bir yaklaşım benimseyebilirsiniz.
5. “Her şey öğretmene söylenmez, birbirinizi şikayet etmeyin”
Çocuklar, ne zaman öğretmene başvuracaklarını ve ne zaman kendi aralarında çözüm üreteceklerini bilemeyebilirler. Öğretmenler, çocuklara uygun bir rehberlik sunarak, hangi durumlarda öğretmene başvurmaları gerektiğini açıkça anlatmalıdır. “Bir sorun olduğunda bana başvurabilirsiniz ama önce kendi aranızda da çözmeye çalışın,” şeklinde net bir açıklama yapılabilir.
6. “Bağırtmayın beni”
Öğretmenler bazen seslerini yükseltmek zorunda kalabilir, ancak bu çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Öğretmenlerin, sınıfı yönetirken sakin kalmayı ve gerektiğinde sınıf yönetimi stratejilerini gözden geçirmeyi hedeflemeleri önemlidir. “Ses seviyemizi biraz daha düşük tutabilir miyiz? Herkesin dikkatini toplamak istiyorum,” gibi bir ifade tercih edilebilir.
7. “Kendini de unutsaydın”
Çocukların unutkanlıkları bazen sinir bozucu olabilir, ancak bu durumu ele alırken yapıcı ve destekleyici bir yaklaşım benimsemek daha etkili olabilir. “Unutkanlık konusunda daha iyi nasıl organize olabileceğinizi düşünelim mi? Size nasıl yardımcı olabilirim?” şeklinde bir yaklaşım tercih edilebilir.
Bu tür ifadelerin yerine daha yapıcı ve anlayışlı bir dil kullanmak, çocukların kendilerini daha iyi ifade etmelerini ve sınıf içindeki etkileşimlerini artırabilir.